Şimdi bahsedeceğim konu başlığın sadece ilk yarısıyla ilgili, son yarısını yazmak içimden geldi. Gaziantep'teki vahşi ve köpekçe bombalı saldırı için Antep'e ilk giden iki bakandan biri açılım rezaletinin mimarlarından diğeri de "3-5 Mehmet öldü diye meclis açılır mı?" diyenler olunca iktidara dengesiz demiyim de ne diyim? Bu bahsettiğim ikinci bakanın amcasının oğlu da aynı Mehmetçik tarafından öldürülmüştü, belki oradan garezi var (Google'da "çelik amcaoğlu pkk" diye aratın görün). Açıklama yapan üçüncü bir diğer bakan da Uludere'de vurulan "köylü-kaçakçı"ları şehit ilan etmişti.
Konuyu uzatmıyım, bazılarınız hala farklı düşünüyor biliyorum.
ESKİLER VE YENİLER
Uzun süredir çektiğim fotoğrafların üzerinden gidip gereksizleri silmeye çalışıyorum. Arada bir gecemi ayırıp fotoğraf silmeye çalışırım ama bu sefer iş ciddi çünkü bu kadar çok dosyayı kendi haline bırakırsam içlerinde aradığımı bulmak imkansız olacak. Bu işe iki ay önce ilk giriştiğimde "Foto" klasöründe 31,000 civarı dosya vardı. 311GB toplam dosya boyutu. Bunların bir kısmı RAW bir kısmı JPEG ufak bir kısmı da video. 1 hafta uğraştıktan sonra klasör boyutunu kontrol edeyim dedim, 35,700 dosya ve 353 GB çıktı! Yani dosya sayısı ve boyutu artmış. Aslında bunun sebebi belli: Hazır yapmışken diğer bilgisayarlar, diskler ve kartlardakileri de bir araya toplamaya karar verdim ve böylece sayı ve boyut artmış oldu. Neyse efendim, iki aylık uğraşının sonucu olarak şu anda 29,000 dosya ve 250GB kaldı. Ne kadar çöp çıktığına inanamıyorum. 4 yıl önce "iyi çıkmış" dediğim fotoğrafların bazılarına bugün bakmaya bile dayanamıyorum.
Temizlik zamanı |
Çok meşhur bir fotoğraf ustası zamanında "ayda bir iyi fotoğraf yakalarsam o ay iyi geçti diye düşünürüm" demişti. Bu hesaba göre yaklaşık 100 ay için 100 fotoğrafa inmem lazım! Tamam, büyük usta değiliz, o zaman ayda 10 iyi fotoğraf diyelim, oldu sana 1000 fotoğraf. 1000 tane de eş-dost-aile fotoğrafı olsa 2000 fotoğraf eder. 100 tane hatıra videosu ekle, hadi 3-5 daha koy bu kadar dosyadan 3000 dosyaya inmem gerekiyor. Daha yol uzun yani, belki yeni yıla 3000 pozlamayla girebilirim.
MAKRODA NEYİN DENGESİ HOCAM? ÇİÇEK GÖRDÜN ÇEK GİTSİN İŞTE
"Fotoğrafta Denge" diye bir konu var ve bu konuyla ilgili koca koca (ve pahalı) kitaplar yazılıyor, dolayısıyla burada tüm konuyu anlatmaya imkan yok. İnternetteki kaynaklar (örneğin Basçek'teki bu yazı) başlangıç için fena değil ama ben size adam gibi bir kitap almanızı öneririm. Dandirik ve fotoğrafını rezil edecek bir UV filtreye vereceğin parayı iki kitaba versen ileride bana dua edersin. Michael Freeman ve David Prakel'in kitapları güzel oluyor. Türkiye'de yazılan kitapları çok bilmiyorum, eminim onlarda da çok iyiler vardır. Sabit Kalfagil'in kitaplarını herkes tavsiye eder örneğin.
Bakın sırf insanlar kitap satabilsin diye konuyu kısa kesiyorum haberiniz olsun :)
Robert Capa "Eğer fotoğraflarınız yeteri kadar iyi değilse, çektiğiniz şeye yeteri kadar yaklaşmamışsınız demektir" der. Tabi adam makro hakkında değil gündelik çekimlerden bahsediyor. Eee konuyla ne ilgisi var, ben neden bunu söyledim? Balki aranızdan 1-2 kişi merak eder de "Robert Capa kimdir ne yapar neyin nesidir?" diye merak eder araştırır diye yazdım. Böyle fotoğrafçıları tanımak önemli. Dikkat edin, sizin makinelerinizin büyük kısmı o adamın kullandıklarınızdan daha becerikli.
Tüm fotoğraf dallarında olduğu gibi makro çekimlerinde kompozisyon çok önemli. Keskinlik sonra geliyor. Kompozisyon dengesi, arka plan, renk dengesi vs.. gibi şeyler "keskinlik" denen lanet şeyden daha önemli. "Denge" derken, her fotoğraf illa milimetrik terazide olmalı demek istemiyorum. Hatta bazen dengesiz olmak da işe yarıyor.
Gitti abdest... |
Makro çekmeyi beceremiyorum. Daha doğrusu istediğim gibi çekemiyorum, ve ayrıca dağ-bayır gezecek çok zamanım olmuyor. "Kadınlar çiçektir" diye hanımı çekeyim desem "aman sil sil" diye tepki gösteriyor :) (her kadın bunu yapar, eşime has birşey değil). Ama aşağıdaki örnekler asıl konuyu anlatmak açısından faydalı diye düşünüyorum.
Bu konuya aşağıdaki fotoğraf yüzünden karar verdim. Haziran 2010'da Sigma 150mm f2.8 makro objektifi denemek için çektiğim 100lerce pozdan biri:
5DMarkII, f13, 1/125, ISO200, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro, 580EX flaş |
Olmadı. 3:2 de olmadı, beğenmedim. Böyle yatay kadrajlarda göz genelde bir şekilde denge arıyor. Acaba ters çevirsek?
Saçmalık mı? Neden olmasın? ama sorun çözülmedi, bence hala olmadı. Mesele fotoğrafın ters-yüz olması değil sağ taraftaki boşluk. Peki ne yapalım? Ahanda size bir adilik göstereyim:
Sergiye konacak bir fotoğraf değil elbet |
Başka bir örnek:
Alien gibi bakan tomurcuklar. Sol-üsttekini kesmişim, keşke onu da alsaymışım çekerken. Neyse, çok rahatsız etmese de sanki kadrajda sol tarafta ağırlık var gibi.
Bu şekilde kesince Alien tomurcuklar üstte toplandı. Arka plandaki dal da aşağı doğru uzanıp kompozisyona yardım ediyor.
Canon 50D, f13, 1/160, ISO200, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro + Sigma 1.4x Extender, Canon 580 EX flaş |
Canon 50D, f9, 1/160, ISO200, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro + Sigma 1.4x Extender, Canon 580 EX flaş |
Aslında her fotoğrafta denge aranmaz. Peki hangilerinde? Genel olarak denge, birden fazla obje olan fotoğraflarda aranır. Tek bir objenin olduğu karelerde biraz daha özgür yerleşim yapabilirsiniz:
Canon 50D, f4, 1/250, ISO100, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro + Sigma 1.4x Extender, tepe flaşı |
Merkezin hafif dışına yerleştirme. Makroda her zaman çalışmıyor ama buna rağmen kadrajda tek obje olduğu için rahatsız etmiyor. |
1:1 kesme oranı. Çiçeği kesip bir masanın üzerinde çekseydim 1:1 karenin ta mortasına oturtabilirdim (alt tarafı kesmeden). |
Canon 450D, f8, 1/125, ISO100, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro, tepe flaşı |
ARKA PLANIN ÖNEMİ, SADELİK VS..
"Arka plan" deyince "ne ne?" diye tepki veren "POROFESYÖNEL" fotoğrafçıla gördüm. Aslında ismi insanı yanıltıyor: ARKA. Ulan tamam "ARKA" ama sonuçta senin karende değil mi? Yani ön ya da arka, sonuçta senin kadrajına giren herşey önemli olmalı.
Hiç anlamsız bir yaprak çekimi. Yaprağın neresi güzel olabilir ki? Örneğin bir gül olsa ne güzel olur de mi:
Bakın bir gül. Pardon birkaç gül. Hatta biraz yaprak, ön planda bile bir yaprak kalmış. Sağda başka bir çiçek. Arka planın ne olduğu belli değil. Karmakarışık yani. Bu karenin genel keskinliği de tek yapraklı pozdan daha iyi. Şimdi hangisi güzel? Bir yukarıdaki dandirik tek yaprak mı yoksa bu gül pozu mu? Makroda çoğu zaman sadelik kazanıyor.
Canon 5DMarkII, f6.3, 1/200, ISO250, Canon 24-105mm f4 L IS, 270EX flaş |
Canon 50D, f13, 1/160, ISO200, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro + Sigma 1.4x Extender, Canon 580 EX flaş |
Canon 50D, f13, 1/200, ISO200, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro + Sigma 1.4x Extender, tepe flaşı |
Canon 450D, f11, 1/160, ISO100, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro, tepe flaşı |
5DMarkII, f16, 1/125, ISO200, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro, 580EX flaş |
Canon 50D, f13, 1/160, ISO200, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro + Sigma 1.4x Extender, Canon 580 EX flaş |
YAKLAŞ YAKLAŞ BİŞİY DİYCEM
Yazının en başlarında Robert Capa'dan bahsetmiştim. Ne diyordu adam? "Eğer fotoğraflarınız yeteri kadar iyi değilse, çektiğiniz şeye yeteri kadar yaklaşmamışsınız demektir". Bob amca bunu makro için söylememiş ama aslında makroda da geçerli. Elinde makro objektifi yok mu? E yaklaşsana?
Yaprağın üzerindeki bu şeyi (kıvrılmış ufak bir böcük) görünce çekesim geldi. Ama sonradan çektiğimi beğenmedim çünkü asıl ön plana çıkarmak istediğim o kırmızı şey tam vurgulanmamış. Bir-iki kesme deneyerek şuna karar verdim:
Elim değmişken tonlara da biraz dokundum. Sağ alttaki gölgeyi biraz daha kararttım ki ilgi daha çok sol üstte olsun. Yalnız aşırı karartmışım, sonradan farkettim ama dokunmadım. Asıl mesele şu: Obje ilk versiyona göre daha çok vurgulanmış ve daha belirgin. Ayrıca kadrajdaki büyüklüğü daha fazla. Bob amca haklıymış yani.
Canon 50D, f6.3, 1/250, ISO400, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro + Sigma 1.4x Extender, tepe flaşı |
Canon 5DMarkII, f4.5, 1/500, ISO200, Canon 100mm f2.8 L IS, flaş yok, +1 pozlama telafisi |
Daha yakın, daha candan, daha sıcak. Biraz titretmişim sanki, ama gene de fena değil. Daha net olanları vardı, aradım aradım bulamadım. Bununla idare edin.
Canon 50D, f13, 1/160, ISO400, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro + Sigma 1.4x Extender, 580EX flaş |
Çiçeğin kendisi bu, tamamı değil tabi. Güzel olmasına rağmen bir önceki kare kadar etkileyici değil. İşte bu yüzden "YAKLAŞIN" diyorum.
Bu konuyla ilgili son örnek:
Gnelde yapılan hatalardan biri. "Çiçek var çekeyim". Çek tabi, ama... Bu ne lan? Çiçek... Eeee? Yaklaş bakıyım az daha:
5DMarkII, f18, 1/125, ISO200, Sigma 150mm f2.8 HSM Macro, 580EX flaş |
Yukarıdakilerden hangisini tercih edersiniz? İlk karede yok yok maşallah. İkincisi daha temiz ve sade.
RENK UYUMU, TAMAMLAYICI RENKLER
Fotoğrafta renk uyumu diye bir konu var. Buna göre yelpazenin karşılıklı renkleri insan beyninde daha uyumlu ve hoş duruyor. Bu anlamsız ve bozuk cümleyi şöyle açıklayayım:
Yukarıdaki dairelerin karşılıklı renkleri birbirini "tamamlayan" renkler oluyor. Birkaç kitapta farklı daireler gösteriliyor, ben bulduklarımı koydum. Bence ikinci daire daha gerçekçi. Örneğin bir fotoğrafta yeşil ve kırmızı, yeşil ve maviden daha hoş görünür. Sadece makroda değil, genel anlamda. Yalan değil, bilimsel kanıtı var. Valla bak. İsviçreli başıboş bilim adamları bulmuş...
Bu fotoğrafa bir daha bakalım. Çok beğenmesem de renkler göze hoş geliyor. Sebebi kırmızı ve yeşilin birbirini tamamlaması. Aşağıdaki de aynı şekilde:
Canon 5DMarkII, f4, 1/400, ISO200, Canon 100mm f2.8 L IS, flaş yok, +0.3 pozlama telafisi |
SONUÇ
- Sade iyidir, güzeldir.
- Denge de iyidir hoştur.
- Ön-Arka plan çok önemli.
- Neyi ön plana çıkarmak istediğine karar ver, ona göre kadraj yap.
- Yaklaş.
- Renklerin birbirini tamamlamasına dikkat.