http://tr.wikipedia.org/wiki/Joseph_Göbbels
Diktatör ve katil Hitler'in "Mein Kampf" (My Struggle, Kavgam) adlı kitabında yazdığı, Nazi Almanyası'nin propaganda bakanı Joseph Göbbels'in kullandığı bir teori vardır: Büyük Yalan (Big Lie). Türkçe çevirisini okumadım (kitap aşırı kalın, bana gelmez :) ). Dün akşam iktidar partisi güdümlü kanalların hepsinde (olmayan var mı?) aynı yalanları görünce bu teori aklıma geldi. Hemen Hitler'in bu teoriyi nasıl açıkladığını araştırdım ve aşağıdaki İngilizce çeviriyi buldum (10. Bölüm'deymiş):
"In the big lie there is always a certain force of credibility; because the broad masses of a nation are always more easily corrupted in the deeper strata of their emotional nature than consciously or voluntarily; and thus in the primitive simplicity of their minds they more readily fall victims to the big lie than the small lie, since they themselves often tell small lies in little matters but would be ashamed to resort to large-scale falsehoods. It would never come into their heads to fabricate colossal untruths, and they would not believe that others could have the impudence to distort the truth so infamously. Even though the facts which prove this to be so may be brought clearly to their minds, they will still doubt and waver and will continue to think that there may be some other explanation. For the grossly impudent lie always leaves traces behind it, even after it has been nailed down, a fact which is known to all expert liars in this world and to all who conspire together in the art of lying."
Hepsini çevirmeye niyetim yok, ama kısaca şöyle: "Büyük Yalan"ın içinde her zaman inandırıcılık vardır. Basit beyinli halk büyük yalana küçüğünden daha çok inanır çünkü hepsi ufak yalanlar söyler ama daha büyük yalan söylemeye hepsi utanır. Çok büyük ve geniş çaplı gerçek olmayan şeyler yaratamazlar, ve diğerlerinin gerçeği bu kadar çok ve alenen değiştirebileceği akıllarına gelmez. Doğru kanıtlansa bile hala kafalarında "başka bir açıklaması olmalı" şüphesi kalır. "Hayasız-Arsız" derecede büyük yalan, aksi kanıtlansa bile akıllarda soru işaretleri bırakır, ve en büyük yalancılar bunu çok iyi bilirler.
Göbbles'in Hitler'den sonra en iyi hatip olduğu söylenir. Ateşli ve çok zeki bir adam olan Göbbels'i şu anda AKP Grup Başkanvekili olan bir arkadaşa benzetiyorum: Çok etkili konuşuyor, ses tonu ve kendine güveni mükemmel, ama söyledikleri hicbir manaya gelmiyor (şu anda bakan oldu :) ).
Zaten AKP iktidarının icraatları Nazi Devleti'ne inanılmaz benziyor. Muhalifler yalanlarla/baskılarla bertaraf edildi veya zayıflatıldı (gerçi bunu yapmayan iktidar yok). Olmadı, muhalif yazarları işten attırdılar (Emin Çölaşan, Bekir Coşkun örnekleri). Hatta RTE ileri gidip gazete sahiplerine "yazarlarınıza hakim olun" dedi (yazarını da al git!). Yazarları attırmak yetmeyince muhalif gazeteleri kapattılar veya sahipleri aleyhinde "bel kırıcı" davalar açtılar, cezalar verdiler (Doğan). Bu cezalar verilirken Ingiliz BP aleyhine verilen 474 milyon liralık vergi cezası nasıl olduysa iptal edildi (sonrasında Cumhurbaşkanı'na çok prestijli bir İngiliz ödülü verilmişti (sponsorlara dikkat), ama bu tamamen rastlantı olmalı) AKP işi daha da ileri götürüp önce gazete ve TVleri batırdı, sonra komik paralara ve tamamen devlet kredisiyle yandaşlarına "hediye" etti. Böylece ülkede muhalefet yapan 2-3 gazete ve web sitesi kaldı. Tüm medyanın %99'u yalan söyleyince veya vermesi gereken haberleri vermeyince geri kalanlar marjinal kaldı. 99 kişi "Ak" der, yalnız bir kişi "Kara" derse Hitler'in bahsettiği olay tamamlanmış oluyor...
Ama haklarını yemeyelim. Nazi Almanyası milyonlarca insani biçip ülkeyi genişletmeye çalışırken bizim "Büyük Ortadoğu Projesi"nin eş başkanı olan bir başbakanımız var. Bu projedeki haritalar bir ara gazetelerde çarşaf çarşaf yayımlandı, ve bu haritalarda Türkiye bilmem kaç parçaya bölünüyordu. Yani nem yanılmışım: AKP Naziler'e kesinlikle benzemiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder