Inek sagma yontemleri

TAŞINDIK: http://halkboyleistiyor.com

Ismini vermeyecegim (NIKON) bazi DSLR ureticileri adilik yapmaya basladi! Nasil mi?

Diyelim ki sizin belli bir alici kitleniz var. Dogal urun dongusunun zamani gelmis (yani kitle sizden yeni bir urun bekliyor). Tabi bu kitle kendi icinde ayriliyor: Profesyoneli var, amatoru var, parali profesyoneli var, zugurt amatoru var, orta seviyede alicilar var vs.. Ayrica ihtiyaca gore de alici kitlesi var; mesela spor fotografcilari var, portre ve manzaracilar var, sokak fotografcilari var (sokak cocugu gibi oldu :) ) vs..

Simdi bir onceki nesilde Nikon DSLRlari icin nasil bir siniflandirma yapmis ona bakalim:

Nasil? Basit sayilir degil mi? Simdilik D7000 ve altini dusunmeyelim, ust taraftaki pahali modellerle ilgilenelim. Grafikte D300s ve D3s yazmisim ama siz D300 ve D3 diye okuyun.

Nikon Agustos 2007'de D3 ve D300'u duyurdu. Nikoncular dogal olarak cok sevindi ve hemen atladilar, herkesin elinde D300 ya da D3 vardi. D300 pahali bir APSC govde, D3 de pahali sayilabilecek ust seviye profesyonel govde.

Gene alt seviye govdeleri dusunmezsek, bundan once D200 ve D2 serisi vardi degil mi? Diyelim ki D300 ve D3 ciktiginda Nikon'un kullanici sayisi 32 olsun (salladim). Dagilimi da kabaca soyle olsun:

32 kisilik grubumuzda D2 ve D200 kullanim orani. Dogal olarak D200'un kullanim orani daha yuksek. Grafikte soldaki DSLR ucuz, sagdaki pahali.

D3 ve D300'den 1 sene sonra D700 cikti, ve bu pek cok kisi icin surpriz oldu! Harika bir govde, bildigin ufak D3 kardesim daha ne olsun? Yalniz mesele su oldu: Bircok potansiyel musteri zaten D3 ve daha cok da D300 aldigi icin, D700 beklendigi kadar satmadi! Elbette satti, ama dedikodulara gore Nikon daha cok satmasini bekliyordu . 5DMarkII'nin basarisi da etken, ama daha buyuk etken kullanicilarin buyuk kisminin zaten D300 almasi. Peki bunun sonucu ne oldu? Daha pahali D700'u daha fazla insana satacakken daha ucuz D300 daha cok satti. Gene 1 sene sonra D3x cikti. 24MP ve 8000$!!!

Simdi diyeceksiniz ki "aman canim herkesin D700'e ihtiyaci yok", ama olay oyle degil. Insanlar artik DSLRlara eskisinden daha cok para harciyor ve D700 gibi kaliteli govdelere para verecek cok insan var. Kaldi ki D300 ciktiginda D700 ortalarda yoktu, dolayisiyla potansiyel D700 alicilari da D3 pahali ve buyuk oldugundan D300 aldi. Ayrica, sirf 5DMarkII'nin fotograf kalitesi daha iyi diye 7D'den vazgecip 5DMarkII alan insanlar var, tamamen farkli kategori olmasina ragmen.

Bu durumu da soyle gosterelim:

Once D3 ve D300 cikti, sonra D700. Gene hatirlatayim, soldan saga dogru fiyat artiyor. Kullanici sayisi da 32'den 36'ya cikti.

Meseleyi az cok kapmissinizdir artik. Ben ticari bir firma olsam musterilere olabildigince pahali urun satmak isterim, degil mi? Pahali urunu satayim ki daha cok kar edeyim, ama once kaliteli ve ucuz urunleri piysaya surersem potansiyel musterileri elimden kacirabilirim! Peki ne yapacaz kardesim?

Ahanda Nikon'un yaptigini yapacaksin:

D3200 once cikti biliyorum, idare edin (mantigi cok da bozmuyor ama).

Urunleri en tepeden cikarmaya baslayacaksin! Once en babalari cikarip insanlarin butcelerini zorlayacaksin. "Bak kardesim, burada canavar gibi D800 var, fiyati da bu. Gel al" dedigin an D400 bekleyen bazi insanlar bile D800 alacak! Sen saka yaptigimi san, gercek bu. "D300 mu D700 mu alayim?" diye soran gormedin mi hic? Ayni durum.

Sonra D800'den sonra D400 bekleyenlerin gozune D600'u sokacaksin: Bak, ucuza (!) 24MP tam kare govde, kos bunu al!". Simdi ne oldu? D800'e parasi yetmeyip D400 bekleyen adamlarin bir kismi D600'e geldi mi? Hem de kosarak, bayila bayila! Sonuc? D400'den daha pahali govdelere musteri calmis oldun degil mi?

Kullanici sayisini gene 36 tuttum (gercekte artti). Grafikte sola gittikce fiyat azaliyor. Gordugunuz gibi once pahali modelleri piyasaya surunce grafikte sag tarafin agirligi artti, D400 kullanicilarinin orani dustu ve bunlar "henuz cikmamis" D400 yerine D800 ve daha cok D600'e yoneldi. D2'nin dusuk orani nerede, D600+D800+D4'un orani nerede? Gercekten D400'e ihtiyaci olanlar elbette bekleyecektir, bu "saga kayma" olayini "ileri ve parali amator" dedigim grup yapiyor.

Borsada "keriz silkelemek" diye bir terim vardi galiba :)

Yanlis anlasilmalari engellemek icin soyliyim: Ben de o kerizlerden biriyim :) Onca sorununa ragmen aklimda D800 almak var.

Bence Nikon'un taktigi basarili. Bunu bircok sektorde gorebiliyorsunuz. Bilgisayarlardaki ekran kartlari da boyle ornegin; once en ust seviye piyasaya surulur.

Belki Nikon urunleri cikarirken boyle dusunmemistir, belki ben fazlaca hayal kuruyorumdur ama sonucta olan sey bu.

Bu ülkeyi tanıdınız mı?

Ihracat ithalati karsilamiyor. Tarim kotu durumda. Ulke tahil ithal etmeye baslamis. issizlik cok yuksek, halk Avrupa'ya is bulmaya goc ediyor. Yillik buyume tahmini %3, Avrupa'dan fazla. Hukumet yolsuzlugu onleyecegine soz vererek geldi ama hukumette bile ciddi yolsuzluklar oldugu soyleniyor, buna ragmen yolsuzlugun uzerine gidilemiyor. Son bir yil icinde buyuk firmalar daha da buyudu ve zenginlesti, bazi firmalarin iktidardaki bakan ve vekillerle ortak oldugu soyleniyor. Hatta yeni vergi duzenlemelerinin bu firmalari kayirdigi soyleniyor. Yabanci yatirimcilar, yatirimin onundeki en buyuk engelin ust kademelerdeki yolsuzluk oldugunu soyluyorlar (ornegin yatirim yapabilmek icin bakanin kardesinin firmasiyla ortak olma zorunlulugu).

Iktidarda Adalet ve Kalkinma Partisi var.
...
...
...
Ülkeyi tahmin edebildiniz mi? Edemediyseniz söyliyim: Fas.

Guneyde yillardir ciddi sorunlar var. Etnik ve dini ayrismalar yuzunden 30 yildan fazla suren karisiklikta siviller dahil cok sayida insan öldü. Buyuk pazarliklarin sonunda (tabii ki Amerika ve diger malum ulkelerin "hakem"liginde) guney bolgesine 6 yillik otonom olma hakki verildi. 2011'de referandumla guney ulkenin geri kalanindan tamamen ayrilip bagimsizligini ilan etti.

Hala karisikliklar suruyor, sinirdaki multeci sorunu hala dert, hem guney hem kuzey hala karisik.

Ulkede cok ciddi petrol var, guney bolgesinin gelirinin %98'i petrolden geliyor. 2005'ten beri ABD, Ingiltere, Norvec ve Hollanda'dan 4 milyar $ yardim aldi. Kuzey bolgesinin engellemelerine ragmen Dunya Bankasi hala yardim etmeye devam ediyor (altyapi yatirimlari, sosyal ve saglik hibeleriyle).

Guneyin %50'sinden fazlasi fakirlik sinirinin altinda.

Petrol kaynaklarinin ve madenlerin buyuk kismini (hepsini diyim), Guney'e yardim eden ulkeler kullaniyor. Ulkede cok ciddi yolsuzluk haberleri var.

Ulkenin adini tahmin edin?
...
...
...
Sudan, ve ayrilan ulkenin adi Guney Sudan.

Bu tanimlari CNN'den aldim. Ilk haber Fas'taki devrimin ne kadar basarili oldugu ve yeni yonetimin onunde engellerin oldugunu ama "batili ve demokratik" ullkelerin yardimiyla bu engellerin asilacagini soyluyordu. Ikinci Sudan haberinin ana konusu bolgedek ipetrol firmalarinin yasadigi guvenlik sorunlari ve Guney Sudan ve Sudan hukumetlerinin bunu cozmek icin ugrastigiydi. Ayrica sinirdaki multeci sorunundan da bahsedildi.

Inanmayan CNN'e ya da buraya baksin.

Siz Turkiye'de yasananlari hala Alevi-Sunni tartismasi, Kurtler'in ozgurluk sorunu veya darbeci-demokrat cekismesi sanin.

Böl, yönet ve sömür.

Photokina ve simariklik

Itiraf etmemiz lazim: Hepimiz simardik. Hangi konuda? Tabii ki fotograf makineleri konusunda. Su anda piyasada satilan tum fotograf makineleri teknoloji harikasi. 10 sene once "bu neymis kardesim" dedigimiz aletler su anda bes para etmiyor (ediyor tabi de, anladiniz siz ne demek istedigimi). 10 sene ne ki? Giris seviyesi denen DSLRlar 5 sene once piyasada olan en ust seviye aletlere yakin ya da daha iyi fotograf cekiyor. Donen ve dokunmatik ekranlar, WiFi, GPS, kompakt govdelerde buyuyen algilayici boyutlari, astronomik ISO degerlerinde bile harika performans, seri cekim ve otomatik odaklama sistemlerinin gelismesi, deklansor gecikmesinin giris seviyesinde bile ciddi azalmasi, harici flaslari kablosuz yonetebilmek, optik-elektronik hibrit bakaclar vs.. derken milletin basi dondu.

Bu muthis hizli gelismenin sonuclarini en son Photokina ve oncesinde duyurulan urunlerle gorduk. Kimse birsey begenmiyor! Birkac sene once Sony A850'yi piyasaya surdugunde "bu fiyata tam kare makine bir devrim" diyenler simdi Nikon D600 ve Canon 6D'ye "bu mu yani" diyor :)

Canon 6D, bildigin 5DMarkII'nin hafif kirpilmis ama WiFi ve dahili GPS gibi hafif de gelistirilmis hali. Bu alet 2100$'dan satilacak ve tahminen bir sure sonra fiyati dusecek. 5DMarkII muthis satan ve cok basarili bir govdeydi, 5DMarkII'yi 2100$'a satmak yerine Canon ayni fiyata daha yeni bir aleti satiyor. Al sana 2100$'a tam kare makine diyor yani! Peki biz neyini begenmiyoruz?
- Dokunmatik ekrani yok
- Hareketli ekran yok
- Sadece 20 MP mi?
- Neden 60D'nin govdesi?
- Flas yok mu?
- Otomatik odak sistemi neden sadece 11 noktali?
- F8'de otomatik odak yapamiyormus, hmmm...
- HDMI video cikisi yokmus
- Video sirasinda otomatik odak yapmiyormus
- 1/4000 kime yeter?
- %100 optik bakac bile yok
- Saniyede 4.5 cekim az degil mi?
- Daha cikmadi bile!
- EF-S objektiflerimi kullanamayacak miyim?
- vs...

Nikon D600, D7000'in 24MP'lik tam kare algilayicili hali. Buna da tonla bahane buluyoruz elbet:
- AF noktalari cok ortada
- Hareketli ekran yok mu?
- WiFi bile koymamislar!
- Neden ISO 51,200'e cikamiyor?
- Sadece 1/4000 mi?
- Hala mi 921,000 piksellik LCD? Canon 1,040,000 kullanirken?
- USB 3.0 yok mu? D800'de vardi.
- Canon daha hafif!
- Canon -3EV'de otomatik odak yapabiliyor! D600 neden -1EV?
- 6D daha sessiz cekebiliyormus!
- D800'de daha fazla harici kontrol var!

Eminim bazilari akliniza bile gelmemisti, ama insanlar farkli farkli. Bunlari fotograf siteleri, forumlardan ve bloglardan toparladim.

Elbette begenmeyecegiz ve elestirecegiz ki ilerleme olsun, ama bazilari cidden cok zorlama. Daha dune kadar bu fiyata bundan daha iyi DSLR var miydi? Tabii ki eksikleri var, zaten mukemmel makine yok.

Ayni davranis Turkiye'deki siteler ve forumlarda da var. Ben de bu aletleri elestirdim ama artilarini da gostermek lazim. En buyuk artilari da, biraz once dedigim gibi, iki markada da daha once bu fiyata bu kadar ozelligin bir arada olmamasi. Ornegin Canon normalde makinelerine ekstra birsey koymazken 6D'ye GPS ve WiFi koymus. D600 de dedigim gibi basarili bir govde olan D7000 ile 24MP'lik tam kare algilayicinin birlesimi. 2 sene once bunlari herhangi bir fotografciya bu fiyattan versen agzi acik bakardi, simdi burun kiviriyoruz (ben dahil :) ).

Su ana kadar gorup begendiginiz tum fotograflar hali hazirda var olan bir makine ile cekildi, yani varolmayan ve yeni cikacak bir makineyle cekilmedi.

Yapici elestiri iyidir ve olmasi gerekir. "Burasi eksik olmus, su sekilde daha iyi olur" diyenler aslinda gelismeyi korukluyor demektir. Sirf bir marka kullaniyorsun diye o markayi elestirmemek aslinda o markaya ve sektore kotuluk, aynen iktidar partisine oy verdin diye elestiri yapmamak ve elestirenleri terorist ve "anarşik" saymak gibi. Sen gene oyunu ver ama "oha bu kadar da olmaz" deyiver.

ZULUM

Buyuk harfleri bagirarak, kucukleri normal okuyun:

Nasil ki bir hadiste buyuruyor ya: "Bir zaman gelir, imani muhafaza etmek elde bir KOZ TUTMAK kadar bir KOR TUTMAK KADAR bir ATES TUTMAK KADar zor olur"

Boyle olmuyor mu? Bugun gencler ozellikle bekarlar ozellikle yollarda yururlerken bazen ellerine ates almislar gibi olmuyorlar mi? Onlara bunlari yapanlar zalimdirler.

Onlari bunlara... Onlara bunu yapanlar, o erkeKLERIN PSIKOLOJISINI BOZANLAR... Onlari... Onlar dislerini gicirdatanlar, onlarin ellerini yumruklarini siktiRANLAARRR.. OnLAR gunahKARDIRLAAAR. OnLAR ZALIMDIRLERR.

(Sakinlesiyor) Onlardan birine birgun sordum. ACIK saCIK giyinen bir akrabama sordum: "ZaLIMsin" dedim. "ZALIM OLMAK ISTER MISIN" dedim. "Olmam, olmak istemem tabii ki" dedi. "Ama" dedim "SEN SU KILIK KIYAFETINLE ZALIMSIIIN. Zulmediyorsun erkeklereee. Hem onlarin psikolojilerini mahvediyorsun. ElleRINE BIRSEY DE GECMIYOOOR! (sakince) Ama onlari mahvediyorsun sen. Yolun ortasinda onlarin disleri gicirdiyooor. Onlari HARAMA SEVKEDIYORSUNN. ZULMEDIYORSUNN. Bir insana bir tokat vursan ZULUMDUUR. (heyecanlaniyor) SENIN YAPTIGIN TOKATTA COK DAHA AGAAR!!!"

Boyle giyinenler bilsinler ki zulmediyorlar. "Erkekler ne kadar da zayifmis" dediii. (gene heyecanlaniyor) SEN BILMIYOR MUSUN KII (gene sakinlesiyor) erkeklerin ne kadar zayif oldugunu bu meseledee.. Neden bilmiyor gibi davraniyorsun YALANCIII!"

Seni yaratan Allah senin fitratina onu yerlestirmemis mi? Erkeklerin.. Erkekler cildirtmak icin nasil yuruyorsun, nasil giyiniyorsun. nasil bakislar atiyorsun? (heyecanla) SEN BUNLARI BILMEDEN MI YAPIYORSUUUN?

-----------------------------

Nasil, begendiniz mi? Bu konusmayi sakalli makalli bir hatip arkadasin konusmasindan aldim. Konu muthis. Konusma daha da muthis. Dinleyenleri goremedim ama konusmadan anladigimdan tahminim, 15-20 yaslari arasinda bir suru "bekar" genc (ve saniyorum sivilceli) toplanmis "yaa yaa evet tabi" diye dinliyorlardir.

Bu konusmalar insan topluluklarini o kadar gaza getiriyor ki, konusma sonunda "zalimlere ölüümmm! diye bagirsa o toplulukta adami takip edecek 20 kisi cikar, gider sokakta hatunlara saldirirlar.

"Hadi canim bu kadar da olmaz" demeyin, oluyor. Baksana, hala "Osmanli olacaz" diye inananlar var :)

ISO performansi en iyi olani al

TAŞINDIK: http://halkboyleistiyor.com

Not: Birkaç gün önce yazdığım "Sony'nin A99'u da A900'ün akıbetine uğrayıp A88 gibi bir gövdeyle değişecek" öngörüsü doğru olacağa benziyor. Son D600 duyurusundan sonra Sony üzerindeki baskı iyice arttı ve tahminen ya A99'un fiyatı düşecek ya da 2013 ortalarında daha düşük bir A88 çıkacak. Şimdiden bazı forumlar ve sitelerde anketler yapılmaya başlandı bile :)

---------------------------------------------------------------------

- Pentax K-5 mi Nikon D7000 mi Sony A57 mi almalıyım?
- K-5 al çünkü en iyi ISO performansı onda.

Yukarıdaki soru-cevap birçok forumda dikkatimi çekiyor. Sadece Türkiye'de değil birçok enternasyonal (80ler'e özlem) forumda da benzer durum var.

"ISO performansı daha iyi onu al".

Şimdi buna söylenecek çok şey var ama önce şundan başlayalım:
1- "ISO performansı" ne demek? ISO ne ki performansı ne olsun? Örneğin ISO100'deki performansından mı bahsediyorsun? Yoksa "Yüksek ISO performansı" mı demek istiyorsun?
2- Bir DSLR'ı sırf yüksek ISO becerisi için alıyorsan veya öneriyorsan vay senin haline.
3- Zamane DSLRları o kadar becerikli ki giriş seviyesi aletlerle bile şaheser işler çıkarabiliyorsunuz, durum böyle olunca benim için DSLR seçimi kriterlerinde artık yüksek ISO becerisi sonlarda geliyor. En iyisi amacına ve bütçene göre alet seçmek.

Önceki bir yazımda amatörler için 2004'ten itibaren piyasaya çıkmış her DSLR ile harika fotoğraflar çekebileceğinizi söylemiştim. İtiraz eden? Artık DSLR seçimi kriterleri farklı:

- Objektif ve diğer parçaların yaygınlığı ve bulunabilirliği ve fiyatları (bazı markalar bundan kaybediyor)
- Firmanın seçim yapacağın sisteme desteği (gene bazı markalar bundan kaybediyor). Örneğin ucuza aldığın gövdeye ileride objektif bulabilecek misin? Yeni gövde çıkacak mı?
- Sistemini aynı marka içinde yükseltebilme olanakları (giriş seviyesinden tam kare gövdeye kadar)
- Amacına uygunluk (ne çekiyorsun, hangi ortamda çekiyorsun vs..)
- Seçtiğin sistemde yaptığın işe ya da çekim karakterine uygun objektifin olup olmadığı
- Video özellikleri (herkese değil ama artık birçok amatör tarafından aranan birşey)
- Profesyoneller için çalıştığı ülkede servis ve desteğin hızı ve güvenilirliği
- Teknik özellikler (çekim ve odaklama hızı, RAW dosyalarının kalitesi ve dinamik aralığı, objektif desteği, dönebilen LCD, boyutlar vs..), menüler, harici kontroller
- ISO aralığı ve yüksek ISO becerisi (örneğin ISO3200'deki dinamik aralığı, renkleri koruyabilmesi, ne kadar detay koruyabildiği vs..)

Şimdi oturun ve kendinize sorun, kaç kişi DSLR alırken bunları düşündü?

Düşünmediyseniz dört olasılık var:
1) Konuya hakim değilsiniz, ki bu normal (ama internet çağında gene de normal değil)
2) Konuya çeyrek hakimsiniz (en tehlikeliler grubu)
3) Konuya yarım hakimsiniz (tehlike azalıyor)
4) Salaklık

En tehlikeli grup 2. grup, çünkü bunlar bir forumda okuduklarını düşünüp tartmadan diğer forumda başkasına satarlar. En başta verdiğim örnek işte bu gruptan. Kendilerine değil başkalarına zararları var.

Ben ilk DSLR'ım olan Pentax K10D'yı alırken yukarıdaki listenin yaklaşık %25'ini düşünmüştüm. Keşke birileri zamanında bana bunları anlatsaydı diyorum şimdi...

Neyse efendim, asıl meseleye dönelim.

Düşük ISO Becerisi

"Düşük ISO" derken ISO800 ve altından bahsediyorum. 5 sene önce "ISO400 ve altı" derdim ama bugün artık işler değişti. Bazı gövdelerde ISO1600'e kadar kalite benzer kalıyor.

Düşük ISO'da bir algılayıcıdan ne beklersiniz? Pek çoğunuzun aklına "keskin ve canlı renkler vermesi" gelecektir. Bir de "berrak" diye birşey var. "Abi CCD çok berrak fotoğraf verir". Bu "berrak"ın ne olduğunu çözemedim, sorduğumda da cevap vermiyorlar. Sıvı mı bu ki berrak olsun? Berrak su olsa anlarım da...

Neyse, bir algılayıcıdan bunlar beklenmemeli. Elbette bunlar da güzel, ama benim iyi bir algılayıcıdan beklentilerim şunlar:

- Renkleri doğru vermesi: Bu özellik önemli. Bazı markalar, özellikle giriş seviyesi ürünlerinde, renkleri aşırı doygun ve karşıtlığı yüksek JPEGler verir, bunu gören tecrübesiz kullanıcılar da "aa bak renkler ne kadar canlı ve doğru" derler. Halbuki böyle makinelerde renkler genelde carttır ve doğal değildir, ayrıca karşıtlık fazla olduğundan gölgeler ve parlak bölgelerdeki detaylar kaybolur. Nikon D700'de bile bunu yaptı. Suçlular arasında Pentax da var, o da uzun süre giriş seviyesi makinelerinde aynısını yaptı. Gerçi "suçlu" dememek lazım, sonuçta giriş seviyesinin kullanıcısı doğru renk yerine daha canlı fotoğrafler ister.

RAW çekerseniz ve ACR tarzı düzgün bir yazılımda işlerseniz renkleri en doğru haliyle görürsünüz.

Bayer algoritmasında renkler "tahmini" olarak belirlendiği için RAW dosyalarında bile renkler firmadan firmaya değişebiliyor, bazıları yeşilleri daha canlı verirken bazılarının kırmızısı canlı oluyor. Tabi bu farklar "Nikon'un renkleri canlı ve daha gerçekçi" diyecek kadar farklı değil ama çok uzman olanlar genelde RAW dosyasına bakarak markayı bile tahmin edebiliyor. Ben bu konuda Nikon ve Canon'u daha başarılı buluyorum, sizin farklı bir tecrübeniz olabilir.

"Doğru renkler" konusunda en şanslı algılayıcı Sigma'nın Faveon'u çünkü Bayer algoritmasındaki "renk tahmin oyunu"na gerek duymuyor. Sigma ile çekim yapanlar, Faveon ile çekilmiş fotoğrafları rahatlıkla diğerlerinden ayırabilir, öyle ilginç bir renk profili var. Sırf bu renkler ve yüksek detayları yüzünden Sigma kullanan bir Norveçli ile tanıştım. Stüdyosunda 2 Sigma SD-1 ve 1 SD-14 gövdesi, 8 civarı da güzel Sigma objektifi var ve stüdyoda Sigma harici makine kullanmıyor. "Peki ISO800 civarında nasıl?" diye sorduğumda "o kadar çıkmaya ne gerek var?" diye cevap verdi. Aynı amca çalıştığım firmanın 10. yılı kutlamalarını çekmeye 5DMarkIII ve 7D ile geldi. İpucunu aldınız mı :)

CCDler de geleneksel olarak CMOSlardan daha "canlı" renk verir (hadi berrak diyim), ama firmalar CCD yerine CMOS'a yatırım yaptığı için son yıllarda piyasaya çıkan CMOSlar bu konuda da çok başarılı. Bence birçok durumda CCD'nin avantajı kalmadı. Örneğin Pentax K-5'i her durumda Pentax K-10D'ye tercih ederim. Belki CCD'ye de biraz AR-GE yatırımı yapılsaydı daha iyi olurdu.

- Ne kadar çözünürlük verebildiği: "Çözünürlük", algılayıcının gösterebildiği en ufak cismin boyuyla tanımlanıyor. 12MP'lik 5D, gene 12MP ve tam kare olan D700'den düşük ISO'da bir miktar daha fazla çözünürlük verir. Neden? Bayer sistemine has "Anti-Aliasing (AA)" denen bir filtre yüzünden Bayer CCD ve CMOSları üzerlerinde yazan çözünürlük değerlerine ulaşamazlar (gene burayı okuyun). 21MP'lik 5DMarkII'nin gerçek çözünürlüğü 21MP'den daha düşüktür, en büyük suçlusu işte bu AA filtresi. Firmalar AA filtresi ile oynayarak ya da standart Bayer uygulamasını değiştirerek bunu aşmaya çalışıyorlar. Örneğin farklı bir sistem deneyen Fuji'nin X-Pro1 ve XE-1'deki 16MP'lik algılayıcının 5DMarkII'den daha fazla detay verdiği söyleniyor ama ben birebir karşılaştırmadım. Faveon X3 algılayıcıları da bu konuda çok iyi. Sigma, 15MP'ye sahip (3 katman 15MP olduğu için 45MP diyorlar) SD-1'in 30MP'lik bir Bayer algılayıcısı kadar detay verdiğini söylüyor. Yani 15 milyon adet piksel olmasına rağmen gerçek çözünürlüğü ciddi anlamda yüksek. Gerçekten de DPReview tarzı sitelerdeki karşılaştırma fotoğraflarına bakarsanız 15 MP'lik Sigma ISO100'de 16 ve 18MP'lik akranlarından çok daha fazla ufak detay veriyor.

Gene bazı firmalar AA filtresini tamamen kaldırarak bu çözünürlük kaybını aşmayı deniyor. Leica M9'da AA filtresiz bir Kodak CCD var. Aynı şekilde Nikon D800E ve yeni Pentax K-5IIs'te de AA filtresi yok. Bi dakka bi dakka, aslında AA filtresi var, ama bu filtrenin etkisini yok edecek ikinci bir filtre daha kullanıyorlar ki AA filtresi hiç yokmuş gibi olsun (kafalar karıştı mı?), bu yüzden D800E standart D800'den biraz daha pahalı.

Ha bu arada, AA filtresini kullanmanın da bir sebebi var, yani o alet haybeden orada durmuyor ama bu sebep bu yazının konusu değil.

- Dinamik aralık: Bu konu çok felaket. Tamamen anlatması da anlaması da dertli. Zor değil ama çok detay ve hatırlanması gereken şey var. Şu konuda kısaca değinmiştim. Çok basitçe, algılayıcının "aynı anda" görebildiği en aydınlık noktadaki ışık değerinin en karanlık noktadaki ışık değerine oranı diyebiliriz. İşte bu en parlak ve en karanlık ışık değeri arasındaki fark ne kadar fazlaysa, dinamik aralık da o kadar fazladır.

"Dinamik aralık" denen değer standart değil. Yani standart tabi de her üretici algılayıcılarında farklı felsefe uyguluyor. Örneğin 10 EV (mesela) dinamik aralığa sahip bir algılayıcı -3 EV ve +7 EV arasında çalışırken gene 10 EV aralığa sahip bir diğer algılayıcı -5 EV ve +5EV arasında çalışabiliyor. Yani her 10 EV aynı değil. Bu önemli, zira örneğin portre çalışıyorsanız ışık sistemi ve çekim tarzınıza göre gölgelerdeki detaylar daha önemli olabilir, bu durumda gölgeleri daha iyi "görebilen" bir algılayıcı istersiniz.

Genelde algılayıcının boyutu arttıkça dinamik aralığı da artar. Modern algılayıcılarda dinamik aralık pek sorun değil, öyle ki APS-C algılayıcılar tam kare algılayıcılara yetişti gibi. DxOMark'a göre Sony'nin 16MP'lik APS-C'sinin dinamik aralığı Nikon D700'den bile daha iyi, hatta Pentax K-5 D700'e resmen fark atmış. Aynı algılayıcıyı kullanan Nex-5n ile yaptığım testlerde ben bunu görmedim, bu yüzden bu değerleri kesin doğru gibi almamak lazım. DxOMark'a göre 5N'in dinamik aralığı 12.7 EV ve D700'ünki 12.2 EV, halbuki gölgeler ve parlak bölgelerde D700'ü daha başarılı buldum, yani tam tersi.

Neyse abi, adamlar uzman, ben sadece "gerçek dünyada karşılaştırma" yapıyorum. Laboratuvar testleri mi önemli gerçek hayatta birebir karşılaştırma mı :)

Önemli not: Amatörseniz son 4-5 yılda çıkmış tüm gövdeler sizin işinizi görür, bu kadar ince elemeye sık dokumaya gerek yok.

- Berrak fotoğraf vermesi: Şaka şaka ne berrağı yahu :) Allah canını almasın...

Yüksek ISO Becerisi

Birçok yerde "yüksek ISO becerisi"nden bahsediyorum. Bu laf size yabancı mı? Nedir bu "yüksek ISO becerisi"?

ISO800'ün üzerini "yüksek ISO" olarak kabul edelim. Yukarıdaki maddelerin aynısını yüksek ISO'da da bekliyoruz.

- Renkleri doğru vermesi: Dikkat ederseniz ilk başa "Renkleri doğru vermesi" maddesini aldım ve hiçbiryerde "keskinlik" demedim. Ne kadar amatör de olsanız, doğru renkler önceliğiniz olmalı. Bazı markalarda yüksek ISO'da biraz daha fazla detay görürsünüz ama renkler solmuştur ya da renk tonu (hue) değeri değişmiştir. Yüksek ISO karşılaştırmalarında forum canavarları sadece keskinlik ve detaylara bakarken gerçek profesyoneller renk tonlarının korunup korunmadığına, ondan sonra detaylara bakarlar. Bu bağlantıda LX-3 ile G11 arasındaki farkları anlatırken konuya değinmiştim; G11 yüksek ISO'da renkleri daha iyi korurken LX-3 ISO800 ve üzerinde renkleri dağıtmaya başlıyor.

Bundan sonra merak ettiğiniz iki makineyi karşılaştırırken (DPReview olsun Imaging-resource olsun) şunu yapmanızı öneririm: Önce aynı makinenin ISO100, ISO800 ve üzerinde merak ettiğiniz ISO değerlerini karşılaştırın. Örneğin Canon 650D ile Nikon D5100'ü karşılaştırmak istiyorsanız önce 650D'nin ISO100, ISO800 ve (mesela) ISO3200 fotoğraflarını açın ve renklerin değişip değişmediğine bakın. Sonra aynısını D5100 için de yapın ve en sonunda iki makineyi karşılaştırın. Eğer en baştan iki ISO3200'ü açarsanız renk hatalarıı göremezsiniz.

Bununla ilgili diğer bir konu da bazı markaların yüksek ISO'da detaylı gürültü azaltma seçeneği sunmaması. Bazı gövdelerde sadece "Gürültü azaltmayı aç/kapa" seçenekleri var. Hatta bazılarında "az, orta ve çok" seçeneği bile gördüm, yani tamamen kapatamıyorsunuz. JPEG'de bunu yapmayı anlarım ama bazı markalar RAW dosyasında bile yüksek ISO'da gizli gürültü azaltma uyguluyor! Son çıkan Pentax K-30'da bunu görebiliyorsunuz. Zaman zaman Canon ve Nikon da bu konuda farklı modellerinde suçlandı (ben şahsen tanık olmadım). Peki gürültü azaltmannı renkle ne alakası var?

İki tür gürültü var: Parlaklık (Luminance) ve Renk (Chroma). "Luminance" detayla ilgili, rengin neyi anlattığı belli. Şimdi bir dizi örnek koyup yüksek ISO'da renk gürültüsünün etkisini anlatmaya çalışacağım:

Sony NEX-5N, Sony 16mm f2.8, f3.2, 1/40, ISO3200, Berlin.

Sahne bu.

859x573 piksel boyutunda bir kesme. Binanın duvarlarındaki ve kazıklardaki  (nehrin kenarında) renk cümbüşüne dikkat.  İşte buna "renk gürültüsü" deniyor. Adobe Camera RAW bunu rahatça düzeltiyor:

Nasıl? Renk bozulması düzeldi değil mi? Değil mi? ACR'de "Detail" sekmesinde "Color" değerini 25 yapmak bu sorunu çözüyor. Kolay değil mi? Şimdi bu değeri 100'e getirelim bakalım neler oluyor:

Ne oldu? Renklerin bütün doygunluğu gitti, hatta bazı renklerin tonu bile değişti. Diyeceksiniz ki "Ama 100 çok 25 iyidir". Gerçekten 25 iyi mi? Aslında 25'te bile gürültü azaltması gerekmeyen yerlerdeki renkler donuklaşıyor. Bunun en kolay yeşillerde görüyorsunuz. İşte bu yüzden, bir algılayıcının yüksek ISO'da düşük renk bozulması göstermesi önemli ve renk sizin için önemliyse RAW'da bile renk düzeltmesi yapan gövdelerden uzak durmak en iyisi.

- Ne kadar çözünürlük verebildiği: Çözünürlük önemli. Çözünürlük "detay" demek. Yüksek ISO'da algılayıcıların detay çözme gücü azalır. Yukarıdaki örnekte de görebilirsiniz. Yüksek ISO konusunda başarılı sayılan NEX-5N bile karanlıkta ISO3200'de zorlanıyor. Fotoğraf yazılımları çeşitli yöntemlerle bu sorunu düzeltmeye çalışıyorlar. Bu yazının konusu gürültü azaltma yöntemleri olmadığından detaya girmiyorum.

Bu alanda da bazı markalar adilik yapıyor. Nasıl mı?

Sadece renk düzeltmesi var, henüz detay ve keskinliğe dokunmadım.

 ACR'de "Detail" sekmesinde "Noise Reduction" başlığında "Amount" değerini 50 "Detail" değerini 10 yaptım. "Noise Reduction" başlığında da "Luminance" değeriyle oynadım. Eh, pütürler azalmış, hafif de keskinleştirme yaptığımdan biraz detayı kurtarmışız. Şimdi işin hilesini gösteriyorum:

Çadırların üzerindeki detayların nasıl arttığına dikkat ettiniz mi? Dokular daha da belirginleşmiş. Bir üstteki fotoğraftan tek farkı "Detail" değerini 100'e getirmem.

Aslında burada detay falan artmadı. O "doku-desen" diye gördüklerinize "sahte detay - false detail" deniyor. Yani aslında orada detay falan yok, aşırı keskinleştirme algoritmasından dolayı "vay detaylara bak" oluyor insan. İşte bu taktiği bazı markalar uyguluyor (gene LX-3 ve G11 karşılaştırmasına bakın). Bazı DSLR firmaları da yapıyor, dikkatli olmakta fayda var.

RAW dosyalarında bu hileyi yapmak zor.

- Dinamik aralık:

DxOMark'tan aldım

Gördüğünüz üzere, ISO değeri arttıkça dinamik aralık azalıyor. Bu ne demek? ISO değeri yükseldikçe, düşük ISO'da patlamamış parlak bölgeler veya hala detay saklayan karanlık bölgeler (histogramda en sola ve en sağa yakın bölgeler) yüksek ISO'da bozulacak demek. Ayrıca yüksek ISO'da pozlama telafisi yapmak da zorlaşacak.

Buna örnek vermeye gerek yok, elinizde fotoğraf makinesi varsa deneyebilirsiniz.

"ISO performansı daha iyi onu al" demeyelim mi yani?

Ne istersen onu de, bana ne? Ama kendi fikrim DSLR (aslında sistem) seçimi yaparken yüksek ISO becerisi sonlarda yer almalı şeklinde. Sürekli gece gibi az ışıklı ortamlarda çekim yapıyorsanız yüksek ISO becerisi gene ilk sırada değil (sürpriz!), bu durumda ilk sırada otomatik odaklama becerisi olmalı. Karanlıkta odaklama yapmak kolay değil. Sırf yarım stop iyi yüksek ISO performansı var diye, odaklayamadığından çekimlerin yarısını kaçıran makine istemezsiniz.

Photokina'da birseyler olacak

Photokina'da birseyler olacak

Photokina ile duyurular basladi (henuz baslamamasina ragmen). Yeni urunlerin duyurulmasinin yaninda yeni dedikodular da ortaya cikiyor. Hepsinden bahsetmek imkansiz, sadece son zamanlarda cikan haberlerden ilginc bulduklarimla ilgili yorumlarimi yazmak istedim.

Canon 24-70mm f2.8L II su ana kadar uretilmis en keskin Canon objektif!
Bunun Photokina ile alakasi yok ama haber bence cok onemli. 24mm f3.5 TS-E II su ana kadar 24mm'de en keskin Canon olarak biliniyordu, ama gorunen o ki yeni 24-70mm f2.8 L II 24mm'de ondan da iyi! Hatta bu alet 70mm'de 70-200mm f2.8L IS II'den de iyi (70-200ler genelde 70-135mm arasi en yuksek performansi verirler)! Bundan ne anliyoruz? Ben sadece "vay anasini" diyebiliyorum. Degisken odakli objektifler (DOO) genelde sabit odakli objektiflerden (SOO) daha dusuk performanslidir, ama yeni 70-200mm ile bu 24-70mm bambaska. Belki Canon yakin gelecekte cikaracagi super genis aci ile (16-35mm ya da 14-24mm) efsane Nikon 14-24mm f2.8'i yakalayabilir, ne dersiniz?

Baglanti: http://www.lensrentals.com/blog/2012/09/canon-24-70-f2-8-ii-resolution-tests

Not: Keskinlik fotografcilikta hersey degildir. Ornegin tahminen (testleri gormedim) 24mm TS-E objektifin geometrik bozulmasi daha azdir. Ama 24-70mm f2.8L II'ye para verebilecek bir insan dogal olarak en yuksek keskinlik bekler. Aslinda bir de 50mm ile karsilastirsalarmis.

Samyang 24mm f/3.5 Tilt-Shift
Samyang yavastan yeni Jupiter olmaya basladi. Hatta onu da gececek gibi. Samyanga marka 8mm f3.5 balik gozu, 14mm f2.8, 24mm f1.4, 85mm f1.4 gibi ucuz ama mukemmel optikler piyasada geziyor. Bunlari Samyang haricinde Rokinon, Bower, Vivitar, Polar, Bower, Opteka ve Falcon isimleriyle bulmak mumkun; hepsi ayni.

Samyang son zamanlarda videoya ozel VDSLR objektiflerini de duyurmaya basladi. 35mm T1.5, 24mm T1.5 bunlardan sadece ikisi.

En son duyurusunu yaptigi objektif de 24mm f3.5 Tilt-Shift (tam ismi Samyang T-S 24mm F/3.5 ED AS UMC Tilt / Shift Lens). Simdiye kadar Canon ve Nikon icin Tilt-Shift objektif secenegi cok yoktu. Kendi urunleri disinda "uygun fiyatli" diyebilecegim sadece Schneider Optics'in urunleri var. Nikoncular bu konuda daha sanssiz cunku Nikon'un PC-E objektifleri artik eski, bazi govdelerde flas yuzunden tum hareketleri yapamiyorlar ve Canon'unkiler kadar esnek ve yuksek performansli degiller. Canon'un TS-E objektifleri cok daha iyi. Ama bu TS-E ve PC-E objektiflerin bir ortak yani daha var: Cok pahalilar. Canon'un yeni 17mm ve 24mm TS-Eleri 2000$'in uzerinde paralara satiliyor ki pek cok kisinin alabileceginin otesinde.

Simdi Samyang "Tilt-Shift" konusunda ben de varim dedi ve bu aleti piyasaya surdu. Su ana kadar sadece Ingiltere'de 999 Pound'a satildigini gordum. Canon 24mm TS-E'nin 1700 Pound'a satildigini dusununce fiyat uygun gibi, ama ben daha dusuk beklerdim. Samyang piyasada yayginlastikca fiyatlari arttiriyor galiba. Elimdeki 45mm TS-E'ye kardes 24mm Samyang iyi giderdi, su haliyle 999 Pound bana gore hala pahali. Neyse, alternatifin cogalmasi guzel. Yani diyorum ki Tilt-Shift objektif isterseniz artik Lens Baby pesinde kosmaniza gerek kalmadi (ki ayni sey degil ama eh iste, iki efekt yapabiliyor), Samyang size ucuncu alternatif (Schneider'den sonra).

Samyang'in tum objektiflerinin listesi: http://www.samyang.co.uk/samyang-lenses.html

SONY YENI CICILERINI DUYURDU

Sony NEX-6 ve yeni objektifler
Nex serisi saten iyiydi, NEX-5n ve daha sonra NEX-7 ile cok daha iyi oldu. Ama herkes NEX-7'nin kontrolleri ve elektronik bakaci ile NEX-5n'deki algilayiciyi bir arada gormek istedi, ve nihayet karsimizda: NEX-6.
NEX-6, NEX-7'nin birkac konuda daha iyi birkac konuda daha eksik hali. Ayni bakac, mukemmel 16MP'lik APS-C algilayici, NEX-7'deki kontrollerin aynisi (sadece 3 kontrol tekeri yerine iki tane var), mod tekeri, NEX-7'deki metal govde yerine plastik govde, standart "hot-shoe", dahili flas, hibrit odaklama sistemi, WiFi ve sonradan kurulabilen yazilim destegi gibi guzellikleri var. Yalniz 5N'deki dokunmatik LCD gitmis nedense, halbuki ben beklemedigim kadar cok kullaniyordum.

Bununla beraber Sony 3 yeni objektif duyurdu: 16-50mm f3.5-5.6 pancake kit objektif, 10-18mm f4 ultra genis aci ve 35mm f1.8. Bunlarin hepsinde OSS (titresim azaltici sistem) var. Fiyatlari sirasiyla 350$, 850$ ve 450$ olacak. Ultra-genis aci objektif biraz pahali gibi ama sabir f4 diyafram, OSS ve metal yapi gibi faktorler bu fiyati etkiliyor olabilir. Optik kalitesine de bakmak lazim. Digerlerinin fiyatlari normal gibi.

Yeni 16-50mm objektif bayagi ufak.

NEX-6 + 16-50mm kit olarak 1000$ civarina, NEX-6 tek basina 850$'a satiliyor. Elektronik bakac kullanmaya gerek duymayanlar fiyati daha da dusen NEX-5n'e bakabilir. Yenisi cikti diye eskisi kotulesmiyor.

Sony SLT-A99
102 otomatik odak noktasi varmis! Super hizli odak sistemi varmis! Saniyede on yuzbin kare cekiyormus! O kadar hizli cekiyormus ki kartlari sarjore takmak zorunda kaliyormussun!

Yukaridakiler A99 duyurulmadan piyasaya yayilan dedikodular. Tabi A99 duyurulunca bunlarin cogu hikaye oldu. Once ozelliklere bakalim: 24MP tam kare algilayici (A900'deki degil, daha yeni), NEX-7'deki mukemmel OLED elektronik bakac, saniyede 6 kare cekim, (nihayet) 14-bit RAW destegi, hibrit odaklama sistemi, ISO100-25.600, hareketli ekran, cift hafiza karti. Dahasi var ama onlari baska yerlerde okursunuz artik. Asagidaki yorumlarim, eger Sony fanatigi iseniz, sizi biraz uzecek. Ona gore okuyun.

Nedense A77 gibi bunun da sekli bana cok egri-bugru geliyor. Fazla kasli Sylverter Stallone tarzi...

Sony'e gore bu yeni 24MP'lik algilayici piyasanin en iyisi, hatta D800'un 36MP'lik algilayicisindan bile daha iyiymis (dinamik aralik, renk ve yuksek ISO konusunda). "E artik olsun o kadar" desem Sonyciler bozulur mu? Ve nihayet (Canon'da 450D'de bile olan) 14-bitlik RAW cekim becerisi gelmis.

1080p60 video cekebiliyor (28 Mbps, Avrupa'da 50p) ve sikistirilmamis goruntuyu harici kayit cihazlarina aktarabiliyor, aynen D800 gibi. Yalniz D800'de bu ozelligi adam gibi kullanmak icin biraz takla atmaniz gerekiyor, insallah A99'da daha kolaydir.

Govdenin sekli zevk meselesi. Ben A77'nin "kasli herif" gorunusunu sevmemistim, A700 ve A900'un "Minolta gorunusu" daha cok hosuma gidiyor. A99'da da bu govde tasarimini devam ettirmisler. Gene hosuma gitmedi, ama dedigim gibi bu is zevk meselesi.

"102 noktali AF" dedikleri sey, bildigin 19 noktali (11'i capraz) odak sistemi cikti. Yalniz burada "hibrit odak sistemi" var. Yani CMOS'a gomulu 109 adet pdak pikseli var, alet acik oldugu surece bunlar odak yapmaya devam edebiliyor (dugmeye yarim basmaniz yeterli). Sony'e gore bu sistemle obje takip etmek daha kolay. Ben bu hibrit sistem 7D'nin mukemmel 19 capraz AF noktali sistemine gore nasildir onu merak ediyorum. 7D cikali kac sene oldu? 650D'deki hibrit sistemin yavas oldugundan sikayetci herkes, insallah Sony'de de bu olmaz.

Fotograf DPReview'dan

Hala USB 3.0 yok mu? Breh yani...

Pil omrunu 500 vermis Sony (eektronik bakaci kullanirsaniz 410!). En tepe makinesi icin daha iyi bir rakam beklerdim. 733 gramlik kutlesi gercekten hafif. Toz ve nem korumali olmasi da bazi durumlarda avantaj.

Simdi bu ozelliklere bir daha bakin ve hangilerinin A99'u D800 ya da 5DMarkIII yerine tercih etmeniz icin bir sebep oldugunu dusunun. Ben bakiyorum, bakiyorum.. Goremiyorum. 5DMarkIII biraz daha pahali, A99'un tek avantaji o goruluyor. Belki hareketli LCD? Hmmm.. Olabilir. Adamina gore degisir. EVF'yi kullaninca 410 fotograf cekebilme cok buyuk kisitlama bence. Bir forumda yazmistim, A99 bir sure sonra yerini A88'e birakacak, aynen A900'den sonra A850'nin ciktigi gibi.

Sony RX1
RX-100'u nasil bilirsiniz? Ufak govdeye 1" algilayici ve 20MP! Kullanan herkes begendi. G1X'im olmasaydi tahminen ben de alacaktim.

Simdi Sony bir adim daha ileri gitti ve RX100'den biraz daha buyuk bir govdeye kocaman algilayiciyi sikistirdi, onune de optik goruntu sabitleyicili Zeiss 35mm f2.0 objektifi koydu, adina da RX1 dedi! Bu objektifte cok sik gorulmeyen yaprak perde sistemi (leaf shutter) var, bu sayede flas senkronizasyonu 1/2000lere cikabiliyor ve deklansor sesi cok azaliyor.Yalniz, maksimum enstantane hizi da 1/2000! Fuji X100'u hatirlayan? En azindan dahili bir ND filtre olsaymis.

Fotograftaki aletin fiyati... Ben soylemiyim siz hesaplayin. Optik bakac 600$, gerisini yazmama gerek var mi? Objektifin onundeki parasoley ne kadar peki?

ISO100-25,600 araliginda, algilayici A99'daki 24MP'lik tam kare, titresim azaltici sistem yok (ne govdede ne objektifte), pil omru 330 cekim, objektifin onunden 12cm'ye kadar yakin cekim yapilabiliyor, diyafram objektifteki bilezik sayesinde degistirilebiliyor, 482 gram, standart "hot-shoe" var, NEX-6'daki gibi bir flas var, manuel odak sistemi standart objektiflerdeki gibi dogrudan lenslere bagli degil (focus-by-wire denen elektronik sistem kullaniyor), tonla harici kontrol ve ozellestirilebilir dugme var. Objektifi Calr-Zeiss T* 35mm f2.0.

Tabi bircok insan tam kare algilayicili bir NEX istiyordu ama Sony bu aletle cikip geldi. Fiyati 2800$ diyorlar, Avrupa'da 3200 Avro civarinda.

Uzerini karalamadigim urunlerin fiyatlarina bakin (1 Avro yaklasik 7,34 Norvec Kronu yapiyor).

Simdi size bir ornek vereyim: Ilk buyuk algilayicili kompakt makineyi Sigma cikardi (DP1). Guzel bir objektif, bilindik guzel Faveon algilayici. Ama satmadi, yani beklenenden cok az satti. Bunu yavas operasyon hizina (hatta kagni gibi) baglayanlar da oldu ama asil mesele sabit odakli objektif! Alette 28mm f4 objektif var. Sadece 28mm. Tamam iyi hos, ama... Kisitlayici iste. Insan dogasi geregi bu kadar para verince biraz daha esneklik istiyor. Sonradan DP2, DP1s, DP2s, simdi DP1 Merrill ve DP2 Merrill duyuruldu. Hangisi cok satiyor? "Efendim ben 35mm ya da 50mm'yi takiyorum makineme, sadece onunla geziyorum" diye soyleyenlerin de evlerinde tonla objektif vardir. Mesele "esneklik duygusu", yoksa ben de 450D'ye 35mm f2.0'i ya da Nex-5N'e 16mm'yi takip cok gezdim.

RX1 harika bir makine. 24MP harika tam kare algilayici, muhtesem objektif, ufak govde falan hepsi guzel. Peki bir soru: Bugun sana bedavaya sabit odakli bir makine verseler alirsin ama 3000$ verirken biraz oturup dusunursun degil mi? Bu "oturup dusunme" kismi amatorler ve profesyoneller icin degismiyor, 3000$ ciddi para. Ha unutmadan, RX1'e optik veya elektronik bakac, objektifin onuna guneslik (parasoley) ve daha iyi tutmayi saglayan bir "grip" alabiliyorsunuz. Fiyatlari da sudan ucuz: Optik bakac 599$, guneslik 179$ (oha artik!), grip 249$ (yuha artik!). Elektronik bakac icin fiyat henuz duyurulmadi. Nasil? "Ama kaliteye bak abi, deger yani" di mi? Hadi ordan... Sony once piyasada bir beklenti yaratti, sonra dayadi fiyatlari gitti. 3000$'lik (ortalama) fiyatin buyuk kismi su anda piyasada boyle bir makine olmadigindan geliyor. Tamam objektif ucuz degil ama D800 ve 5DMarkIII'de kullanilan odak sistemleri, hassas prizmalar vs.. gibi sistemler ve buyuk govdeler de ucuz degil.

Bence RX1, eski R-1 gibi "efsane" olacak ama az satacak. Sony asil patlamayi degistirilebilen objektifli bir tam kare govde cikardiginda yapacak. Mevcut NEXler'de bu zor cunku bayonet ve objektifler uyumlu degil.

Steve Huff ya da Ken Rockwell gibi her cikan alete "hemen kosun alin ne bekliyorsunuz mukemmel iste" demedigim icin uzgunum. Gercekler acidir :)

Pentax K-5 II ve K-5 IIs

Pentax Ricoh'a satildiktan sonra ilginc hamleler yapiyor. Son K-5 II govdesi bana biraz Canon'u hatirlatti. Yani "zaten calisiyorsa cok dokunma, otesini berisini duzelt gitsin" stratejisi. 400D'den 450D'ye geciste cok fark vardi, bir de 550D'den 600D'ye geciste dramatik farklar var. Diger seriler birbirine benziyor, sadece 3-5 gelistirme var. 20D-30D arasinda da aman aman cok kayda deger bir fark gorememistim.

Simdi K-5 II'de de durum boyle. K-5'in fiyati o kadar dustu ki Ricoh artik birseylere "dokunma" ihtiyaci hissetti ve 3-5 degisiklik ile ayni makineyi makyajlayip daha pahali bir fiyattan onumuze koydu. Pentax almak isteyen arkadaslara piyasadan tukenmeden K-5 almalarini oneririm. Aradaki fiyat farkiyla da adam gibi bir objektif alin.

K-5... Ya da K-5 II...

K-5 IIs biraz daha farkli. Pentax bu urunde AA filtresini iptal etti (kaldirmadi da AA etkisini yokeden ikinci bir filtre kullandi, aynen D800E'de oldugu gibi). Henuz test fotograflarini gormedik ama bu govdeden ben biraz daha fazla sey bekliyorum. Tahminen kaliteli objektiflerle daha fazla detay almak mumkun olacak.

Standart Bayer sisteminde cozunurluk rakamlari aciklananin altinda oluyor. Ornegin 21MP'lik 5DMarkII, AA filtresinden dolayi, gercek 21MP cozunurlugunu veremiyor. Simdiye kadar bu cok sorun olmadi cunku herkes ayni Bayer sistemini kullaniyor. Ornegin Faveon sistemine bakarsaniz Sigma govdelerden cikan RAW fotograflara neredeyse keskinlestirme yapmaya bile gerek olmuyor, fotograflar o kadar keskin geliyor. AA filtresiz Leica M9 ve D800E de bu konuda cok iyi. Bazi firmalar AA filtresini olabildigince zayif tutuyor. Ornegin Olympus'un Pen serisinde de AA filtresi olmasina ragmen cok zayif oldugundan iyi bir objektifle cok keskin fotograflar almak mumkun. Orjinal Canon 5D de zayif AA filtresi sayesinde Nikon D700'den dusuk ISO'da daha fazla detay veriyor.

Iste bu yuzden Pentax K-IIs cok sey vadediyor, ama tekrar soyliyim, urun cikmadan kesin yargiya varmak dogru degil.

Yalniz... K-5 cikali 2 sene oldu ve simdi onumuzde iki tane K-5 II versiyonu var. K-3 ya da K-6'ya ne oldu? Acaba Pentax ArGe butcesini yeni bir APS-C govdeye degil de tam kare bir K-3'e mi ayiriyor? Beraberce gorecegiz. Ayrica gorecegiz bakalim Ricoh tam kare govde cikarmadan once tam kareye uygun adam gibi objektif cikaracak mi. Insallah, masallah...